Konya’nın Kulu İlçesinde Deprem: Vatandaşlar Fay Hattı Endişesi Yaşıyor
AFAD: Depremin büyüklüğü 4.0, derinliği 9.4 kilometre
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 22 Eylül 2025 Pazartesi günü saat 09.03’te Konya’nın Kulu ilçesinde 4.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu. Depremin yerin 9.4 kilometre derinliğinde gerçekleştiği bildirildi. Sarsıntı çevre ilçelerde de hissedilirken, vatandaşlar “Evimiz fay hattı üzerinde mi?” sorusunu sormaya başladı.
Konya Fay Zonu ve Aktif Segmentler
Kulu çevresi diri faylara yakın konumda
Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA), 2025 yılına ait güncel diri fay haritasını yayımladı. Haritaya göre Konya bölgesinde en önemli fay hattı Konya Fay Zonu olarak öne çıkıyor. Bu zon, bölgedeki sismik hareketliliğin temel kaynağı olarak değerlendiriliyor.
Fay Hattı Üzerindeki İlçeler
Doğanhisar, Akşehir, Ilgın ve Yunak doğrudan risk altında
Konya’da fay hattı üzerinde bulunan başlıca ilçeler arasında Doğanhisar, Akşehir, Ilgın ve Yunak yer alıyor. Bu ilçelere bağlı 26’dan fazla mahalle doğrudan fay zonu üzerinde bulunuyor. Kulu ilçesi ise bu aktif segmentlere yakın konumda yer alıyor ve zemin yapısı itibarıyla sarsıntılardan etkilenme potansiyeli taşıyor.
Diğer Aktif Faylar: Divanlar ve Altınekin
Bölgesel sismik hareketlilik devam ediyor
Konya Fay Zonu dışında bölgede bilinen diğer aktif faylar arasında Divanlar Fayı ve Altınekin Fayları da bulunuyor. Bu faylar, zaman zaman düşük ve orta şiddetli depremlerle kendini gösteriyor. Uzmanlar, zemin yapısı zayıf olan bölgelerde fay hattı dışında bile hasar riski olabileceğini vurguluyor.
Türkiye Genelinde 485 Diri Fay
45 il ve 110 ilçe doğrudan risk altında
MTA verilerine göre Türkiye genelinde 485 diri fay hattı bulunuyor. Bu faylar 45 il ve 110 ilçede doğrudan deprem riski yaratıyor. Konya, bu iller arasında yer almasa da çevresindeki aktif zonlar nedeniyle dikkatle izlenmesi gereken bölgeler arasında gösteriliyor.
Uzmanlar Uyarıyor
Fay hattı dışında da zemin riski göz ardı edilmemeli
Deprem uzmanları, sadece fay hattı üzerinde olmak değil, zemin yapısının da risk faktörü olduğunu belirtiyor. Özellikle gevşek ve alüvyonlu zeminlerde, düşük şiddetli depremler bile ciddi hasara yol açabiliyor. Bu nedenle yapı güvenliği ve yerel zemin etütleri büyük önem taşıyor.