Türkiye’de sık sık deprem olması ne anlama geliyor
Son dönemde Türkiye’nin birçok bölgesinde art arda meydana gelen küçük ölçekli depremler, kamuoyunda tedirginliğe neden oldu. Uzmanlara göre bu sarsıntılar yer kabuğundaki hareketliliğin doğal bir sonucu olsa da her zaman güven verici bir tablo ortaya koymuyor.
Küçük depremler büyük riski azaltır mı
Yer bilimciler, sık yaşanan küçük depremlerin bazı durumlarda yüzeydeki gerilimi azalttığını ancak bunun büyük bir depremi tamamen engellemediğini belirtiyor. Özellikle aktif fay hatlarında yaşanan bu tür sarsıntılar, yerel anlamda rahatlama sağlayabilirken, aynı fayın farklı segmentlerinde enerji birikiminin devam edebileceğine dikkat çekiliyor.
Hangi bölgeler daha fazla etkileniyor
Son haftalarda özellikle Ege, Doğu Anadolu ve Marmara bölgelerinde sismik hareketlilik gözlemleniyor. Uzmanlara göre Manisa, Malatya, Kahramanmaraş ve Çanakkale çevresinde kaydedilen küçük ölçekli depremler, bu bölgelerdeki fay hatlarının hâlâ aktif olduğunu ortaya koyuyor. Ancak bu durum, büyük deprem olasılığını ortadan kaldırmıyor.
Bilim insanlarından uyarı
Deprem uzmanları, küçük sarsıntıların ardından “büyük deprem olmayacak” gibi bir algıya kapılmanın tehlikeli olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Yerel rahatlamalar olsa da aynı fayın başka kesimlerinde enerji birikimi sürebilir” açıklamasında bulunuyor.
Hazırlıklı olmak en büyük önlem
AFAD ve uzmanlar, deprem sıklığından çok hazırlık düzeyine odaklanılması gerektiğini belirtiyor. Yapı güvenliği, toplanma alanlarının bilinmesi, afet çantalarının hazırlanması ve bireysel farkındalık, olası bir büyük deprem öncesinde en kritik adımlar olarak öne çıkıyor.
Depremle yaşamak değil hazır yaşamak gerekiyor
Uzmanlar, sık sık yaşanan depremlerin doğal bir süreç olduğunu ancak bu sürecin her zaman güvenli anlamına gelmediğini ifade ediyor. Bu nedenle Türkiye’de depreme karşı bilinçli, planlı ve hazırlıklı bir yaşam kültürünün yaygınlaşması gerektiği belirtiliyor.