Köyceğiz Haber Köyceğiz Köyceğiz’de Balcılar Barajı İçin Verilen ÇED Olumlu Kararı İptal Edildi

Köyceğiz’de Balcılar Barajı İçin Verilen ÇED Olumlu Kararı İptal Edildi

Son Dakika!!! Köyceğiz’de yapılmak istenen Balcılar Barajı’na verilen ÇED olumlu kararını Muğla 4. İdare Mahkemesi iptal etti.

Köyceğiz’de Balcılar Barajı için verilen ÇED olumlu kararı iptal edildi

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde yapılmak istenen Balcılar Barajı’na verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı, Muğla 4. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkeme, ÇED raporundaki eksiklikler ve kararın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal kararı verdi.

Proje süreci ve itirazlar

Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğü tarafından planlanan “Balcılar Barajı ve Sulaması, Hidroelektrik Santralleri, Malzeme Ocakları, Kırma-Eleme-Yıkama Tesisi ve Beton Santrali” projesi için ÇED süreci 1 Mart 2022’de başlamıştı. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından hazırlanan rapor, 2 Nisan 2024’te 10 gün süreyle görüşe açıldı. Köyceğiz ve Ula belediyeleri ile muhtarlıklar projeye karşı itiraz dilekçelerini Muğla Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne iletti. Çevre örgütleri ve yurttaşlar da 15 Nisan 2024’te dilekçelerini sundu.

ÇED olumlu kararı ve dava süreci

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 5 Ağustos 2024’te projeye ÇED olumlu kararı verildi. Ancak karara karşı açılan davada Muğla 4. İdare Mahkemesi, 3 Kasım 2025’te ÇED raporundaki eksiklikler nedeniyle kararı iptal etti. Karar, 15 gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere alındı.

Bilirkişi raporundaki değerlendirmeler

Mahkeme kararında yer alan bilirkişi raporunda çevre mühendisi, jeoloji mühendisi, inşaat mühendisi, ziraat mühendisi, orman mühendisi, kimya mühendisi ve biyoloji uzmanlarının değerlendirmeleri yer aldı. Jeoloji, inşaat, ziraat ve kimya mühendisliği açısından projenin uygun olduğu belirtilirken; çevre mühendisliği açısından raporun önleyici analizler bakımından eksiklikler içerdiği vurgulandı.

Deprem riski ve çevresel belirsizlikler

CHP Muğla Milletvekili Avukat Burak Erbay, 15 Nisan 2024’te yaptığı açıklamada projenin deprem bölgesinde olduğuna dikkat çekerek, olası bir depremde barajın ciddi tehlike yaratabileceğini ifade etmişti. Çevre mühendisliği değerlendirmesinde de deprem riski, acil durum planları ve kümülatif etki analizinin eksiksiz hale getirilmesi gerektiği belirtildi.

Çevresel riskler ve eksiklikler

ÇED raporunda atıkların zararsız hale getirilmesine yönelik önlemler bulunduğu ancak teknik detaylarda eksiklikler olduğu aktarıldı. Doğal sit alanlarına yakın projelerde dolaylı etkilerin de analiz edilmesi gerektiği vurgulandı. Çevre mühendisliği değerlendirmesinde “Mevcut ÇED raporunun önleyici analizler bakımından eksiklikler içermekte olduğu, bu yönden çevresel riskler barındırdığı” ifadeleri yer aldı.

PROJE KAPSAMINDA 245,56 HEKTAR ALANDA 91 BİN 840 AĞAÇ KESİLECEK

Muğla 4. İdare Mahkemesi, Köyceğiz’de yapılmak istenen Balcılar Barajı’na verilen ÇED olumlu kararını iptal etti.

Orman mühendisliği değerlendirmesinde; ÇED raporunda, proje kapsamında 245,56 hektar alanda tahmini 91 bin 840 ağaç kesileceğinin hesaplandığının belirtildi ve “Proje kapsamında kesilecek ağaçların orman ekosistemine olası etkileri dosya içerisinde yetersiz ele alınmıştır” denildi.

Kalan ağaçların ise su tutma evresinde önce kesilerek temizleneceğine; sonrasında daha küçük boylu, çalı ve benzeri bitkilerin tıraşlanarak rezervuardan uzaklaştırılacağına değinildiğinin ifade edildiği değerlendirmede, şunlar aktarıldı:

“Bu denli geniş bir alanda faaliyet gösteren bir yapının ve bu kadar fazla sayıda orman ağacının kesilmesi ile orman ekosisteminin zarar görmesi kaçınılmazdır. Baraj göl alanı içindeki kesilecek ağaçların tekrar geri kazanımları mümkün olmayacaktır.”

“AĞAÇLARIN TAHRİBATI EROZYONU TETİKLEYİCİ ETKİDE BULUNACAKTIR”

Ormanın tahrip edilmesiyle meydana gelebilecek erozyon sonucu biyolojik çeşitliliğinin sekteye uğrayabileceği, yaban hayatının devamlılığının tehlikeye girebileceği, ormandan süreklilik ve devamlılık prensipleriyle faydalanmanın zarar görmesi gibi etkilerle karşı karşıya kalınabileceğinin belirtildiği değerlendirmede, şunlara dikkat çekildi:

“Ormanların tahribi yüzey akışı arttırır ve beraberinde erozyon riskini tetikler. Ormanların tahribi topraktaki besleyici mineral dengesini bozar. Ağaçlar ayrışmayı hızlandırdığından toprakta organik madde birikmez. Orman örtüsü kaldırılırsa organik madde toprakla birlikte yüzey akışla taşınır. Geriye inorganik kıraç ve verimsiz toprak kalır.”

Proje eklerinde, rehabilitasyon projesinin hazırlanacağının yer aldığına dikkat çekilen değerlendirmede, şunlar aktarıldı:

“Normal kapalı verimli bir ormanda yapılacak faaliyet sonrası ortada bozuk bir orman yapısından bahsetmek de mümkün olmayacağından rehabilitasyon çalışmalarıyla çok sayıda ağacın kesileceği öngörülen bir alanın tekrar geri kazanılmasından bahsetmek bilimsel olmayacaktır.”

“ÇED RAPORUNDA, AĞAÇ KESME AŞAMASINDA VE SONRASINDA ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERE DEĞİNİLMEMİŞTİR”

ÇED RAPORUNDA, AĞAÇ KESME AŞAMASINDA VE SONRASINDA ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERE DEĞİNİLMEMİŞTİR

Proje kapsamında, makine ve ekipmanların montajı için saha yüzeyinde bulunan bitkisel toprak örtüsünün sıyrılıp alacağının ve depo edileceğinin ön görüldüğünün belirtildiği değerlendirmede, şunların altı çizildi:

“Bitkilerin tohum döküm zamanları noktasında bir planlama yapılması gerekmekte olup ÇED raporunda bu hususa yer verilmemiştir. Ağaç kesme aşamasında ve sonrasında alınması gereken tedbirlere değinilmemiştir.

Dağınık vaziyette sahanın yüzde 10 kadar kısımlarda ekolojik ve biyolojik denge için rezerv ağaçların bırakılması gerekmekte olup ÇED raporunda bu hususa değinilmemiştir. Alanda tabiat anıtı ya da anıt ağaç olup olmadığına dair çalışma yapılmamış, bilgi verilmemiştir.”

Toz emisyonu sebebiyle ağaçların ve diğer bitki florasının olumsuz etkilenmesinin muhtemel olduğunun vurgulandığı değerlendirmede, şu ifadeler kullanıldı:

“Arılarla ve böceklerle tozlanıp döllenen bitkiler için ise tozlayıcı böcek popülasyonu düştüğünde, generatif faaliyet sekteye uğrayacak ve verimlilikte çok ciddi düşüşler yaşanabilecektir. Bölgede çam balı üretimi yapılan ağaçlar bu durumdan olumsuz etkilenecektir.”

“ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE EYLEM PLANI OLMAMASI ÖNEMLİ BİR EKSİKLİKTİR”

Proje kapsamında, orman yangınlarıyla mücadeleyle ilgili bir tedbirin öngörülmediğine dikkat çekilen değerlendirmede, şunlar aktarıldı:

“Proje alanı incelendiğinde orman sınırları içerisinde olması, orman yangını riski bulunan ve yangına 1. derecede hassas bir alanda yer alması söz konusu iken ‘Orman Yangınlarıyla Mücadele Eylem Planı’ olmaması önemli bir eksikliktir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
İlginizi Çekebilir